öğretmenler günü anlam ve önemi konuşması
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLANDI. Okulumuzda 24 Kasım Öğretmenler Günü bugün yapılan programla kutlandı. Yapılan programa okul idaresi, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan programda günün anlam ve önemi ile ilgili şiirler ve yazılar okundu.
Sonolarak hatıra fotoğrafı çekilerek, program tamamlandı. Göle Kaymakamlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından koordine edilen 24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlama Programı oldukça renkli etkinliklerle ve geniş katılımla gerçekleşti. 24 Kasım akşamı saat 18:00´da tüm öğretmenlerimizin davetli olduğu
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan programda günün anlam ve önemi ile ilgili şiirler ve yazılar okundu. Öğrenci ve öğretmenlerimizin hazırladığı etkinlikler öğretmenlerimize duygulu anlar yaşattı. Programda emeği geçen öğretmen ve öğrencilerimize emeklerinden dolayı Teşekkür Ederiz. 0 25.
İstiklalMarşının akabinde Milli Eğitim Müdürü İdris Kabahasanoğlu günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı. Kabahasanoğlu konuşmasında, Aydınlık geleceğimizin ve yeniden Büyük Türkiye'mizin mimarı değerli öğretmenlerimiz, Bir Öğretmenler Gününü daha kutlamanın gurur ve mutluluğu içindeyiz.
Merhaba, Bugün 24 Kasım 2010. Bugünden şöyle geriye doğru baktığımızda, tıpkı bugün sizlerin beni dinlediğiniz gibi benim öğretmenlerimi böylesi nice günlerde dinlediğimi anımsıyorum. Yıllardır aynılarının yazılıp, aynılarının yada benzerlerinin söylendiği gibi. Oysa ben sizler için bugün farklı bir konuşma yapmayı istiyor olduğum için günlerdir belki
Site De Rencontre Gratuite En Suisse. İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken gözlerini açar açmaz çevresindekileri hissetmeye çalışır. Yemeği, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı ve konuşmayı öğrenir. Kendisini ve çevreyi algılamaya çalışır. Tüm bunlara karşın yine de yardıma yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen kılavuzluğunda sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır. Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir. Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yerini, rolünü, önemini ve değerini kavratmak, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce konuma oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür. Millet Mektepleri in açılışı ve Atatürkün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır. Tüm öğretmen arkadaşlarımın Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimle kutlar saygı ve sevgilerimi sunarım. Türkçe Öğretmeni
Öğretmenler Günü İle İlgili Konuşma Metinleri Ben bir öğretmen çocuğuyum. İlk öğretmenim de annemdir. Bir milletin milli, ahlâki ve kültürel yönden güçlü Eğitim ve öğretimin temsilcileri, bu hizmetin Harf devrimini yapan Mustafa Kemal Atatürk, Sevgili Arkadaşlar! Harf devrimini yapan Mustafa Kemal Atatürk, yeni harflerin öğretilmesi için yazı tahtasının başına geçti. Milletimize yeni harfleri öğretmek için canla başla çalışmaya başlamıştı. Bakanlar Kurulu 11 Kasım 1928 günü yaptığı toplantıda, Ata’mıza “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanını verdi. 24 Kasım, Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Ata’mızın yüzüncü doğum yıldönümünün kutlandığı 1981 yılında, 24 Kasım’ın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi. Öğretmenler gününde, öğretmenlerimizin değerini, sorunlarını ve hizmetlerini hatırlar, onların emeklerini boşa çıkarmamak için gayrete geliriz. Biliriz ki, çalışkan, dürüst ve insani değerlere sahip insanlar olmamız, öğretmenlerimize verebileceğimiz en güzel armağandır. Öğretmenlik kutsal bir meslektir. Sevgi dağıtıp içimizi aydınlatan öğretmenler bizi doğruya yöneltir, bilgili kişiler olmamız için çaba gösterirler. Dünyayı tanıtırlar bize. Gerçeği, daima gerçeği, yeniliği, gelişmeyi ve bilimi anlatırlar. Yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur, doğruluk, dürüstlük ve yardımseverlik gibi evrensel değerlere ulaşmamızı sağlarlar. Bize anne olurlar, baba, kardeş ve arkadaş olurlar. Dünyanın en saygın insanları olan, siz öğretmenlerimin huzurunda saygı ile eğilirim. Geleceğimiz, gözlerinizde gördüğümüz ışıltılar gibi aydınlık olsun! İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken gözlerini açar açmaz çevresindekileri hissetmeye çalışır. Yemeyi, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı ve konuşmayı öğrenir. Kendisini ve çevreyi algılamaya çalışır. Tüm bunlara rağmen yine de yardıma muhtaçtır. İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen kılavuzluğunda sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır. Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür. Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir. Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir. Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yerini, rolünü, önemini ve değerini kavratmak, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce konuma oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür. Millet Mektepleri in açılışı ve Atatürkün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır. Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü en içten dileklerimizle kutlar saygı ve sevgilerimizi sunarız. Millet Mekteplerinin açılışı ve Atatürk’ün Başöğretmenliği Millet Mekteplerinin açılışı ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Bugün tüm öğretmenlerimizin hizmetlerine karşılık, unutulmadıklarını gösteren bir gündür. Öğretmenlik, insanlık tarihinin en önemli ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmen, insanların kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan, yaşamları boyunca kendilerine gerekebilecek bilgileri kazanmalarına yardımcı olan ve topluma arkasını dönmeden toplumun sürekli önünde giden bir gönül eridir. Bundan dolayı da karşısına çıkabilecek zorluklar kendisini yıldırmayacaktır, yıldırmamalıdır. Her işi bilen, her işi yapan, bilgi deposu ve ayaklı kütüphane olmak yerine; bilgi kaynaklarını öğreten yönlendiren, değerlendirme alışkanlığı kazandıran bir kişidir, öğretmen. Necip Fazıl Kısakürek vapurla Karaköy’e geçerken yanına biri yaklaşıp Üstat, diye sormuş. Peygamberlere ne diye gerek duyuldu, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik. Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan Ne diye vapura bindin ki, cevabını vermiş. Yüzerek geçsene karşıya. Öğretmenler kılavuzdur. İşini ve yolunu bilen kılavuzla yolculuk mutlaka iyi sona erer. Öğretmenlik mesleği, her şeyden önce bir ideal, gaye ve bir hizmet mesleğidir. Toprak altına atılan bir tohumun, onlarca tohum verebilmesi için kendisini feda etmesi gibi, bir öğretmen de hayatını bu anlamlı ve şerefli meslek uğruna adayabilmelidir. Bir insanı kurtarmanın, bir âlemi kurtarmak kadar önemli olduğu çok iyi bilinmelidir. Çünkü iyi eğitilen bir insan, huzurlu bir toplum ve mutlu bir gelecek demektir. Başağın yetişmesine engel, zararlı otlar değil; çiftçinin ihmalidir. Bunun için muhatabı insan olan öğretmenlerin yapacağı bir hatanın telafisi yoktur. Sevgi dolu bir öğretmen ışık demektir. Öğrenciler onu arar, onu sorar. Unutmayınız; kelebeklerini ışığa koştuğu gibi, çocuk yürekler, genç kalpler sevgiye koşar. Bunun için sevgiyi sunanın, sevgiyi hak etmesi gerekir. En çok sevilen öğretmen, en çok seven öğretmendir. Kendini kontrol edemeyen bir öğretmen, öğrencisini hiç kontrol edemez. Kendi eksikliğini gören ve onu tamamlayan bir öğretmen, başarıya adaydır. Öğretmenlerin başarılı olmaktan başka bir seçeneği yoktur. Olsaydı öğretmen olmazdı. Öğretmen her şey değil, her şeye açılan kapı olmalı. Dolayısıyla öğretmen başarıyı hedef almalı, mükemmel olmayı değil. Baş döndürücü bir gelişimin olduğu bir çağda yaşıyoruz. Bunun için öğretmenlerin kendilerini yenilemeleri, gelişmeleri yakından takip etmeleri gerekir. Öğretmen, hayatının her aşamasını planlamalıdır. Planı olmayanlar, başkalarının planına uymak zorunda kalırlar. Öğretmen yarını bir gün önceden yaşayan kişi olmalıdır. Onun hayalleri olmazsa, başkalarının hayallerinin de önemi olmayacaktır. Öğretmen, yaptıkları kadar yapamadıklarından da sorumludur. Meşhur bir filozofa Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz, diye sorulduğunda, Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş. Öğretmenin kendindeki gücü fark etmesi, harekete geçirmesi ve elindeki işlenmeyi bekleyen servetin kıymetini bilmesi gerekir. Çeşitli bahanelerin ardına sığınarak kendindeki bu gücü ve serveti eritmemelidir. Öğretmen bir ayna olmalıdır. Kendisine bakanlar iyiyi, doğruyu, hoşgörüyü, geleceği görmelidir. Ayna kırık olursa ona bakanlar baktığına pişman olur. Öğretmenin bir ayna olarak kendisine çok iyi bakması gerekir. Yeri doldurulmaz öğretici, eserine kıymet biçilemeyen varlık, kendini tüketerek etrafını aydınlatan mum, tahammülü seven idealci, her an muhtaç olduğumuz doktor, gerçeğin ve idealin üstadı, dünyanın en büyük sorumluluğuna sahip insandır öğretmen. Bugünü değil yarını düşünürsek gelecek çok daha iyi olacaktır. Bunu da biz öğretmenler başaracaktır. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü kutlar, öğretmenlerimize yaşamları boyunca başarı, sağlık ve mutluluklar dileriz. Öğretmen; öğretme işini görev edinen kişiye denir. Öğretmen; öğretme işini görev edinen kişiye denir. Öğretmenlik bir meslektir. Kişinin öğretmen olabilmesi için öğretmen yetiştiren bir okulu bitirmesi gerekir. İlkokullarda öğretmen Sınıf Öğretmenidir. Sınıfın bütün derslerini aynı öğretmen okutur. Ortaokul ve Liselerde ders öğretmenliği vardır. Meslek okullarında dersler özel şekilde yetiştirilmiş meslek öğretmenleri tarafından işlenir. Eskiden öğretmene “Muallim”, öğretmen yetiştiren okula da “Muallim Mektebi” denirdi. Ülkemizde öğretmen okulu ilk kez 16 Mart 1848’de açıldı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde eğitime ve öğretime önem verilmiyordu. Az sayıda okul vardı cumhuriyetin ilanıyla birlikte yurdumuzun her yanına yeni yeni okullar açıldı. Okul çağında olanlar bu okullarda okumaya başladı. Atatürk, eğitimin, öğretimin yayılmasından, yaygınlaşmasından yanaydı. 1928 yılında Arap harflerinin kaldırılıp yerine bugün kullanmakta olduğumuz Türk harflerinin kabulü tüm yurtta sevinç yarattı. Halkın yeni harfleri kısa sürede öğrenip daha çok yurttaşın okur – yazar olmasını sağlamak amacıyla yoğun bir çalışma başladı. Okuma – yazmayı yaygınlaştırmak için okul çağı dışındaki yurttaşlara okuma – yazma öğreten okullar açıldı. Bunlara Millet Mektepleri adı verildi. Atatürk, Ulus Okulları dediğimiz Millet Mektepleri’nde yazı tahtasının başına geçerek dersler verdi. Bakanlar kurulu günü yaptığı toplantıda Ata’ya Ulus Okullar Başöğretmenliği sanını verdi. 24 Kasım Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Öğrencileri, öğretmenleri, okulu çok seven Atatürk yurt gezilerinde okullara uğrardı. Sınıflara girer, sıralara oturur, ders dinlerdi. Öğrencilere sorular sorardı. Öğretmenlerle konuşur, her yerde öğretmenliğin üstün bir meslek olduğunu anlatırdı. Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda nasıl canla başla çalıştıklarını yakından izlemiştir. Yurdumuzun düşman tarafından paylaşıldığı sırada öğretmenler Öğüt Kurulları oluşturarak halka ulusal bağımsızlık, Ulusal Kurtuluş Savaşı düşüncelerini yayıyordu. Öğüt Kurulları dışında öğretmenler 14 eğitim kuruluşu ile birlikte Milli Kongre Cephesini kurdular. Milli Kongre Cephesi, düşmanların İzmir’i işgal ettikleri günlerde Sultanahmet Mitingini hazırladı. Bu mitingin konuşmacılarından çoğu öğretmenlerdi. Başöğretmen Atatürk, öğretmenlerin Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda gösterdikleri etkinliği hep övmüştür. Atatürk yeni Türkiye’nin yaratılmasında öğretmenlere büyük görevler düştüğü inancındaydı. Çağdaş bir ulus olmamız için eğitimin yaygınlaşması gereğine inanıyordu. Bu nedenle Atatürk “Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir.” Sözleriyle öğretmene verdiği önemi ve duyduğu saygıyı en güzel biçimde belirtmiştir. Atatürk’ün 100. Doğum yıldönümü 1981 yılında, 24 Kasımın her yıl Öğretmenler Günü olarak kutlanması kararlaştırıldı. Öğretmenler Günü’nde öğretmenin toplum içindeki yeri, değeri belirtilir. Öğretmen sorunları dile getirilir. Öğretmenler Günü’nde; eğitime, öğretime hizmet etmiş, saygınlık kazanmış öğretmenler anılır. Gençlerin yetişmesindeki katkıları anlatılır. Mesleğe yeni giren öğretmenler 24 Kasımda Öğretmen Andı içerek göreve başlarlar. Öğretmen; yapıcı ve yaratıcıdır. İnsan haklarına saygılıdır. Öğretmen özverili, çevreye güven ve inanç veren, içi insan sevgisiyle dolu bir kişidir. Atatürk; “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” demekle öğretmene yüklediği sorumluluğu ve değeri anlatmıştır. Öğretmenler sevgi dağıtır. İçimizi aydınlatır. Bizi doğruya yöneltir. Bilgili kişiler olmamız için çaba gösterir. Dünyayı tanıtır. Öğretmen her alanda yeniliği, yenileşmeyi savunur. Gerçekleri anlatır. Beceri ve yeteneklerimizin gelişmesine yardımcı olur. Kısaca analar doğurur, öğretmenler yetiştirir. Öğretmenlik insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleğidir. Öğretmenlik insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleğidir. Ürünü insan olan ve başlı başına bir amaç olmaktan öte, bizleri yüce gayemize ulaştıran bir vasıta olarak görüyorum öğretmenlik mesleğini. Öğretmenin vazifesi, gücü nispetinde erdemli toplum gayretine katkı sağlamaktır. İnsan yaratılmışların en seçkini, en donanımlısı, en bilinçli olanı; ama aynı zamanda en vahşi, en acımasız, en anlaşılmaz davranışların da sahibi. Onun için insan hayatında eğitim; davranışları doğru yönlendirmede ve diğer hemcinslerinin haklarına tecavüz etmesinin engellenmesinde birinci derecede etkilidir. Öğretmen işlevini yerine getirirken bu önceliği asla ihmal etmemelidir. “Bir insanı kötülüklerden alıkoyup iyiliğe sevk etmek, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır” sözü icra ettiğimiz mesleğin ne kadar onurlu ve yüce bir gayeye hizmet ettiğini göstermesi bakımından anlamlıdır. Kadim değerlerin günübirlik çıkarlara feda edildiği günümüzde bu kutlu sanatı en güzel biçimde icra etmek durumundayız. Bunun için de heyecanımızı diri tutmalı ve ideallerimizi yeniden kuşanmalıyız. Karşı karşıya kalacağımız bütün durum ve şartları aşarak ruhumuzu her şartta diri kılarak başarıya ulaşabiliriz. Hayat taşıyıcı uğraşları soylu bir sadelik içerisinde, bir yürek soyluluğu içerisinde, yoğun bir sabırla sürdürmeliyiz. Kazanılması gereken asıl büyük servet; para, şöhret ve makamdan öte erdem ve bilgeliktir. Yüreğimizi, ruhumuzu en büyük erdemlerle tezyin ve teçhiz etmeli ve bu amaçlarımızdan vazgeçmeden yolumuza devam etmeliyiz. Evrensel medeniyet kulesi de hiç şüphesiz bu onuru taşıyan fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimiz sayesinde yükselecektir. Bu vesile ile bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarım. Toplumun gerçek mimarı, sadakatin eşsiz örneği, Toplumun gerçek mimarı, sadakatin eşsiz örneği, her türlü zorluğa sabreden ve milletin istikbalinin garantiye alınması konusunda durmadan koşan sensin benim aziz öğretmenim… Sen akıp giden zaman içerisinde bazen bir köprü oldun; cahillikten ilme, karanlıktan aydınlığa… Bütün sultanlar, kıralar, padişahlar, bakanlar başbakanlar senin önünde diz çöktüler… Şairin nağmelerinde senin sesin yankılanır. Ressama zamanı durdurma sırrını veren sensin… Sen karanlığı aydınlatan ışık, geceyi gündüze çeviren güneşsin… Çaresizliğe çare, gönül yarasına merhemsin.. Türk Milletindeki birlik ve beraberlik senin ruhundan fışkırdı. Bu cemiyet gerçek manada seninle millet oldu, devlet kurdu, Türk ismini dünyaya duyurdu… Yüzyıllar ötesine sana sesleniyorum öğretmenim Mimar Sinan’ın kubbelerinde çınlayan ses senindir. Malazgirt’teki kılıç şakırtılarında senin sesin surlarına Türk bayrağını dikmek için tırmanan Ulubatlı Hasan senin öğrencindir. “Alimlerin ayağından sıçrayan çamur cübbemiz için süstür” diyen Fatih Sultan Mehmet senin öğrencindir… Senin bilgi bahçenden kaynaklanan “bad-ı saba”ların estikçe; gül bahçelerinde tomurcuklar rengarenk açacak,burcu burcu kokacak ve bu halleriyle etrafa hayat saçacaklardır… İzmir’in işgalinin ardından “Biz muallimler, bu davada haklı olduğumuzu ispat ve bu davanın doğru olduğunu anlamak için İzmir’in arkasından göğsümüzle çarpışacağız, Nesl-i atiyi de ona göre hazırlayacağız.” Diyen kişileri temsil ettiğini unutma… “Muallimler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır.” Diyen ve muasır medeniyetin üstüne çıkma yolunda, senden daha çok ve önemli görevler bekleyen Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün senin öğrencin ve eserin olduğunu unutma… Akif’le beraber zulme karşı Çanakkale’de haykıran yiğit, haksızlık karşısında eğilmeyen baş ol… Senin işinin de bir çeşit doktorluk olduğunu unutma; senin hastaların körpe çocuklar, taze gençlerdir. Hayatlarının baharını yaşayan bu hastalarını tedavi ederken, bilgi neşterini çok dikkatli kullan. Unutma ki ne ekersen onu biçersin..
0 1 2 3 4 5 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü İle İlgili Öğretmen Konuşması 10 -16 kasım Atatürk Haftası ile İlgili Konuşma Metni Değerli Müdürüm, Kıymetli Öğretmen Arkadaşlarım, Sevgili Öğrenciler ve Siz Saygıdeğer Veliler; Bugün burada, Türkiye Cumhuriyeti’nin banisi ve mimarı ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikal edişinin ….. yıldönümünde onu anmak amacıyla toplanmış bulunuyoruz. Değerli misafirler herkesin bildiği gibi, eşsiz devlet adamı, 20. yüzyılın yetiştirdiği en büyük deha ve de Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, olan M. Kemal Atatürk’ü … yıl önce bugün kaybettik. Atatürk’ü, onun hayatını ve onun kişisel niteliklerini sıralayacak olursak; M. Kemal Atatürk, vatanına ve milletine çok yüce duygularla bağlı, vatan müdafaasını her şeyin üzerinde tutan, ulus sevgisi kıyaslanamayacak bir tutku derecesinde olan, hayattayken ve ölümünden sonra da maddi ve manevi tüm varlığını çok sevdiği milletine adamış bir devlet adamı ve de komutandı. Onun en büyük emeli; Türk milletinin "En medeni ve refah seviyesi yüksek bir millet olarak varlığını sürdürme”si idi. M. Kemal Atatürk bunları arzularken asla hayalperest davranmazdı. "Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz” söylemi bunun en bariz kanıtıdır. Zira ona göre akıl ve mantığın üstesinden gelemeyeceği hiçbir iş yoktu. Bu nedenledir ki hayata geçirdiği başarılı reformların temelinde de akıl ve mantık vardı. Ona göre bilim ve teknik hayatımıza hakim olmalıydı bu sebeple ilim ve fen dışında kalan tüm hurafeler, anlamsız, mantıksız, çağdışı ve hastalıklıydı. Atatürk deha kişiydi. Askeri ve siyasi alanlarda daha önce uygulanmamış yöntemler uygulayarak, o günün şartlarında hayal edilmesi bile imkansız güç işlere imza atmıştır. Bunlardan ilk akla gelenleri Yeni bir ordunun oluşturulması, halkın ikna edilmesi, yurdun düşmandan temizlenmesi, yeni bir devletin ve yönetim şeklinin teşekkül etirilerek eski olan devlet sisteminin kaldırılması ve siyasi, toplumsal, ekonomik ve hukuki alanlarda yapılan çok sayıdaki reformist hareketlerdir. Atatürk’ün görüşleri kati ve isabetlidir. Çanakkale savaşlarında düşman donanmasının nereden çıkarma yapacağını sezmesi, 2. Cihan Harbini daha önceden tahmin etmesi, Hatay’ı Türkiye topraklarına katması onun ileri görüşlü bir lider oluşunun en belirgin kanıtlarıdır. Fakat askeri alandaki tüm başarılarına rağmen "Yurtta sulh, Dünyada sulh” sözünün sahibi olan Atatürk, mecbur kalınmadığı müddetçe savaşı cinayet olarak telakki eden bir liderdi. Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmanın eğitimle olacağına işaret eden Atatürk, eğitimin milli olması gereğine inanmıştır. Zira O, eğitimin gücünden bahsedenken bir söylevinde "Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı,yüce bir toplum olarak yaşatır; ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder.”demektedir. Atatürk bağımsızlığına çok düşkün bir liderdi. Ona göre Türk ulusu esir yaşayamazdı. Bu nedenle Milli Mücadeleyi Anadolu satında başlattığında parolası da "Ya istiklâl, ya ölüm”dü. Mücadeleci bir ruha sahip olan ve milletine sonuna kadar güvenen Atatürk, Amerikalı bir generale de bu hususta şu sözleri söylemiştir "…bir millet, top yekûn kurtulmaya karar verir de harekete geçerse onun özgürlüğünü ve bağımsızlığını elde etmesini engelleyecek bir güç dünyada yoktur.” Sonuç Olarak En büyük eserim diye nitelendirdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk, kuşku yok ki Türk ulusunun yetiştirdiği en büyük Türk’tür. İçinde bulunduğu asrı aşıp gelecek asırlara da ışık tutan bir dehadır. "Anadolu’nun bir Türk yurdu olma vasfını sona erdirmek isteyen vahşi emperyalizme karşı arkasına aldığı halkıyla top yekun bir mücadeleyi yürüterek Anadolu’yu haclı işgalinden temizleyip yepyeni bir Türkiye’yi kuran, savaştan sonra da Türk milletini yaptığı reformlarla yeniden dirilten” bir müstesna ötesi bir önderdir. Atatürk’ün vasıflarını sayarak bitirmek oldukça güçtür ancak memleketine en büyük iyilikleri etmiş bu insanın Türkler hakkında söylenmiş bütün sözlerin yanlış olduğunu göstermek için verdiği mücadele ve bu alanda elde ettiği başarıların da taktir edilmesi gereken vasıfları arasında bulunduğunu da unutmamak gereklidir. "Atatürk gibi insanlar, bir kuşak için doğmadıkları gibi bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerinin tarihinde hüküm sürecek insanlardır.” "Asırların pek nadir olarak yetiştirdiği dâhi” lerden olan Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının .…. yılında rahmet ve şükranla anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Sosyal Paylaşım
24 Kasım Öğretmenler Günü’nün Anlam ve Önemini Belirten Konuşma - Metni Değerli Öğretmenlerimiz, Sevgili Öğrenciler, Kıymetli Misafirler, Her çocuk doğası gereği merak ederek öğrenerek gelişir ve büyür. Pek tabii ki bu süreçte öncelikli görev çocuğun ilk eğitimini ve terbiyesini aldığı anne ve babaya düşer fakat okul çağına gelindiğinde devreye öğretmenler girer. Ancak bir gerçek vardır ki o da okul çağına gelmiş olan bu çocuğun tam manasıyla yardıma muhtaç bir halde olduğudur. İşte bu nedenledir ki öğretmenler çocukların ailesinden uzak bulundukları zaman dilimlerinde onların en büyük yardımcısı konumundadırlar zira onlar, çocuklarımıza ihtiyaç duydukları okuma ve yazma becerisi ve bilgi dağarcıklarını geliştirip güçlendirmelerine ve kültürlenmelerine katkı sağlayacak bilgileri sunmakla görevli oldukları halde bunları sunmakla kalmazlar aynı zamanda büyük özveri ve çabalar sergileyerek onların her türlü sorunları ile ellerinden geldiğince ilgilenmek suretiyle adeta onlara ikinci bir aile ortamı ve sıcaklığı sunarlar. Bu sayededir ki çocuk, sosyal hayata daha hızlı bir şekilde entegre olarak toplum içerisinde bir aidiyet duygusu kazanır ve kendini içinde yaşadığı toplumun ve mensup olduğu milletinin bir parçası olarak görür. Bütün bu aşamalarda imzası olan öğretmenler, verdikleri eğitim ile aynı yetiştirmekte oldukları bireylerde vatan ve millet sevgisi, fazilet, fedakârlık, düzen, disiplin ve özgüven duygularının gelişmesine de katkı sağlayarak onlara başarıya giden yolu da göstermiş olurlarBu gün gelinen noktada; gelişip kalkınmada ve güçlenmede eğitim ve öğretimin yeri inkâr edilemez. Bir toplumun ortaya koyduğu eğitimin kalitesi diğer bir deyişle eğitim ve öğretim sektörüne verdiği ve biçtiği değer onun aynı zamanda gelişmişlik ve kalkınmışlık derecesi ile de alakalı olacaktır. Bu sebeple kültür, sanat, bilim, teknoloji ve ekonomik alanlarda kalkınmış ve ilerlemiş olmak hiç kuşku yok ki eğitim ve öğretim sorunlarını çözmüş toplumlar olmakla mümkün olacaktır. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Atatürk’e “İşte memleketi kurtardınız, şimdi ne yapmak istersiniz” diye sorulduğunda O, “Eğitim Bakanı olarak milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir” diyerek eğitim ve öğretime verdiği büyük önemi ifade etmiş ve daha sonrasında memleketin selameti ve istikbali için bu alanda köklü değişikliklere imza atmış, Latin alfabesinin kabul edilmesinden sonra 24 Kasım 1928’de açılan Millet Mektepleri ile okuma yazma seferberliği başlatılmış, bu alanda yürütülen gayret ve çabalara Başöğretmen sıfatıyla katkı sağlamıştır. İşte bu nedenledir ki Millet Mektepleri’nin açıldığı tarih ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, ülkemizde 1981 yılından beri “Öğretmenler Günü” olarak Ulu Önder Atatürk bir söylevinde Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. 1925, İzmir Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 243 demektedir. Bu yüzdendir ki Öğretmenler, insanları eğiten, onlara sorumluluk duygusunu aşılayan, iyiyi doğruyu, güzeli ve faydalı olanı öğreten, ülkemizin geleceği ve teminatı olan çocuklarımızın ve gençlerimizin kişilik olgusunun istenilen yönde gelişimine katkıda bulunan fedakâr insanlardır. Öğretmenlerimiz üstlendikleri bu görevlerini her zaman en iyi şekilde yerine getirmişler, Başöğretmen Atatürk’e ve yüce milletimize layık olacak bir düstur içerisinde görevlerini yapmışlar ve yapmaya da devam aktarmaya çalıştığımız sebeplerden ötürüdür ki Öğretmenler günü, öğretmenlerimiz ve öğrenciler arasındaki sevgi ve saygının doruk noktasına ulaştığı bir gün olmalıdır. Keza bu müstesna güne anlam ve önemi itibariyle bakıldığında öğretmene gösterilen sevgi ve saygının bir bakıma topluma verilen değerin de yansıması olduğu da asla unutulmamalıdır. Bu açıdan öğretmenler günü, fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimizin değerinin bir kez daha düşünülüp onların milletimiz için değerinin anımsandığı bir gün duygularla memleketimize üstün hizmetleri geçmiş tüm öğretmenlerimizin öğretmeler gününü kutluyor ve ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet – En Kapsamlı Atatürk Sitesi tarafından muhtelif TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Konulu Ders Kitapları ve Çeşitli Belirli Günler ve Haftalar ile İlgili kitaplardan derlenerek oluşturulmuştur. - Okuma Sayısı Bu yazı 56510 defa okunmuştur.
24 Kasım Öğretmenler Günü’nün Anlam ve Önemini Belirten Konuşma - Metni Değerli Öğretmenlerimiz, Sevgili Öğrenciler, Kıymetli Misafirler, Her çocuk doğası gereği merak ederek öğrenerek gelişir ve büyür. Pek tabii ki bu süreçte öncelikli görev çocuğun ilk eğitimini ve terbiyesini aldığı anne ve babaya düşer fakat okul çağına gelindiğinde devreye öğretmenler girer. Ancak bir gerçek vardır ki o da okul çağına gelmiş olan bu çocuğun tam manasıyla yardıma muhtaç bir halde olduğudur. İşte bu nedenledir ki öğretmenler çocukların ailesinden uzak bulundukları zaman dilimlerinde onların en büyük yardımcısı konumundadırlar zira onlar, çocuklarımıza ihtiyaç duydukları okuma ve yazma becerisi ve bilgi dağarcıklarını geliştirip güçlendirmelerine ve kültürlenmelerine katkı sağlayacak bilgileri sunmakla görevli oldukları halde bunları sunmakla kalmazlar aynı zamanda büyük özveri ve çabalar sergileyerek onların her türlü sorunları ile ellerinden geldiğince ilgilenmek suretiyle adeta onlara ikinci bir aile ortamı ve sıcaklığı sunarlar. Bu sayededir ki çocuk, sosyal hayata daha hızlı bir şekilde entegre olarak toplum içerisinde bir aidiyet duygusu kazanır ve kendini içinde yaşadığı toplumun ve mensup olduğu milletinin bir parçası olarak görür. Bütün bu aşamalarda imzası olan öğretmenler, verdikleri eğitim ile aynı yetiştirmekte oldukları bireylerde vatan ve millet sevgisi, fazilet, fedakârlık, düzen, disiplin ve özgüven duygularının gelişmesine de katkı sağlayarak onlara başarıya giden yolu da göstermiş olurlarBu gün gelinen noktada; gelişip kalkınmada ve güçlenmede eğitim ve öğretimin yeri inkâr edilemez. Bir toplumun ortaya koyduğu eğitimin kalitesi diğer bir deyişle eğitim ve öğretim sektörüne verdiği ve biçtiği değer onun aynı zamanda gelişmişlik ve kalkınmışlık derecesi ile de alakalı olacaktır. Bu sebeple kültür, sanat, bilim, teknoloji ve ekonomik alanlarda kalkınmış ve ilerlemiş olmak hiç kuşku yok ki eğitim ve öğretim sorunlarını çözmüş toplumlar olmakla mümkün olacaktır. Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Atatürk’e “İşte memleketi kurtardınız, şimdi ne yapmak istersiniz” diye sorulduğunda O, “Eğitim Bakanı olarak milli irfanı yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir” diyerek eğitim ve öğretime verdiği büyük önemi ifade etmiş ve daha sonrasında memleketin selameti ve istikbali için bu alanda köklü değişikliklere imza atmış, Latin alfabesinin kabul edilmesinden sonra 24 Kasım 1928’de açılan Millet Mektepleri ile okuma yazma seferberliği başlatılmış, bu alanda yürütülen gayret ve çabalara Başöğretmen sıfatıyla katkı sağlamıştır. İşte bu nedenledir ki Millet Mektepleri’nin açıldığı tarih ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, ülkemizde 1981 yılından beri “Öğretmenler Günü” olarak Ulu Önder Atatürk bir söylevinde Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bir kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır. 1925, İzmir Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. II, Ankara, 1997, s. 243 demektedir. Bu yüzdendir ki Öğretmenler, insanları eğiten, onlara sorumluluk duygusunu aşılayan, iyiyi doğruyu, güzeli ve faydalı olanı öğreten, ülkemizin geleceği ve teminatı olan çocuklarımızın ve gençlerimizin kişilik olgusunun istenilen yönde gelişimine katkıda bulunan fedakâr insanlardır. Öğretmenlerimiz üstlendikleri bu görevlerini her zaman en iyi şekilde yerine getirmişler, Başöğretmen Atatürk’e ve yüce milletimize layık olacak bir düstur içerisinde görevlerini yapmışlar ve yapmaya da devam aktarmaya çalıştığımız sebeplerden ötürüdür ki Öğretmenler günü, öğretmenlerimiz ve öğrenciler arasındaki sevgi ve saygının doruk noktasına ulaştığı bir gün olmalıdır. Keza bu müstesna güne anlam ve önemi itibariyle bakıldığında öğretmene gösterilen sevgi ve saygının bir bakıma topluma verilen değerin de yansıması olduğu da asla unutulmamalıdır. Bu açıdan öğretmenler günü, fedakâr ve cefakâr öğretmenlerimizin değerinin bir kez daha düşünülüp onların milletimiz için değerinin anımsandığı bir gün duygularla memleketimize üstün hizmetleri geçmiş tüm öğretmenlerimizin öğretmeler gününü kutluyor ve ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet – En Kapsamlı Atatürk Sitesi tarafından muhtelif TC İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Konulu Ders Kitapları ve Çeşitli Belirli Günler ve Haftalar ile İlgili kitaplardan derlenerek oluşturulmuştur. - Okuma Sayısı Bu yazı 56509 defa okunmuştur.
öğretmenler günü anlam ve önemi konuşması